Hatırlıyorum, çocukken en sevdiğim şeylerden biriydi yılbaşı ağacını süslemek... Aralık başı oldu mu hemen ağacımızı kurar süslerdik. hatta bazen dayanamaz daha erken bile süslediğimiz olurdu. Kocaman bir ağacımız vardı. Zamanla küçüldü.. ya da zamanla ben büyüdüm ağaç küçük gelmeye başladı... Ama hala hep onu 'koccaaamannn' olarak hatırlıyorum...
Ben de o yılbaşı havasını kendi evimde elimden geldiğince yaşatmaya çabalıyorum... Evimiz küçük, dolayısıyla çam ağacımız da küçük.. Ama keyfimiz büyük....
Defne şimdi daha iyi anlıyor artık, o yüzden onunla süslemek çok keyifli... Kuzey'in tüm ağacı yıkma, süsleri ağzına atma çabalarına rağmen, bugün Defne ile ağacımızı süsledik...
Ağacımızı koyabileceğimiz tek yer var zaten... Salondaki pencere pervazımız... Yere koyma şansımız ne yazık ki Kuzey sebebiyle yok zaten.
Ağacımız yerini aldı her sene olduğu gibi...
Sıra süslemeye geldi..
Geçen seneki süslerimiz, bu sene aldıklarımız tekkkk tekkk hepsini Defne ile koymaya başladık.
En emniyetli yer masanın üzeri gibiydi... Kuzey'in ulaşamayacağı ve Defne'nin sandalyenin üzerine çıkarak yetişebileceği...
Ne kadar canla başla çabalıyor görüyorsunuz....
Cepten çok iyi çekemesem de, işte ağacımızın son hali...
Artık sabah akşam demeden, yanacak ışıkları...
Bu sene 5. yılbaşımız olacak buradaki... Büyük ihtimalle de son yılbaşımız...
Bakalım seneye nerde nasıl kutlanacak yılbaşı...
Nerde olursak olalım, hep birlikte, sağlıklı ve mutlu bir şekilde, aynı coşku ve sevgiyle ağacımızı süslemek ve bu mutluluğu birlikte paylaşmak dileğiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder