4 Ekim 2011 Salı

1 sene önce bugün...

Her kadın için doğum çok zor ama bir o kadar da özel bir olaydır.
Ama benim için daha da farklı anıları var, yıllarca anlatabileceğim.. Ne de olsa evimden kilometrelerce uzakta, kendimi Rus doktorlarına emanet ederek bir epidural sezeryan yaptım...

Pek çok anlamda Türkiyeden farklı bir doğum gerçekleştirdim. İyi yönleri daha fazlaydı. Ama şunu sanırım söylemem gerek ki, Rusyada her yerde bu şekilde bir doğum yapamazsınız. Gerçekten buranın en iyi hastanesinde en iyi doktoruyla gerçekleştirdim doğumumu...

Bazı aksaklıklar da olmadı mı?? Oldu tabii... Mesela Epidural esnasında eşimin yanımda olabileceği söylenmişti.. Ameliyathanede onun gelmesini beklerken, ne yazık kı onu almadılar. O da dışarda çağrılmayı beklerken, bebeğimizin sesini duyup şok olmuş...

Ama herşey unutuluyor... Tüm aksaklıklar unutuluyor, geriye sadece bu minik bebeğin vermiş olduğu mutluluk duygusu ve tüm kalbinizi dolduran kocaman bir sevgi kalıyor...

Kuzeyimiz Moskova doğumlu bir Terazi bebeği. Son derece güler yüzlü, kendini sevdiren ama bir o kadar da haksızlıklara veya ablasının kendisine karşı yaptığı ufak tefek itiş kakışlara baş kaldırıp, 'bir kaç sene sonra ben sana yapacağımı biliyorum' diyen bir minik. Aynı zamanda keyfine çok düşkün. Kucağınıza aldığınızda, kafasını boynunuza yaslayan sonra da kol atarmış gibi sarılan bir erkek... Öyle saatlerce kalabilir... Biz Defneden böyle birşey görmediğimiz için - Defne de benim gibi sıkıntılı... Aynı şekilde en fazla 5 saniye kadar kalabiliyor - pek hoşumuza gidiyor bu durum.

Hastalıkları geçiriş şekilleri bile farklı. Defne annesi gibi, eli kesilse 3 gün 'elim de elim' diye ağlıyor, Kuzey ise 3 dişi bir anda çıkarken bir de üstüne üstlük hasta olmuşken bile hala güler yüzlü. Kaprissiz. Babamıza göre, Kuzey babasına benziyor :)



Zaman akıp gidiyor. Minik Kuzey artık 1 yaşında. Yakında yürümeye başlıyacak, hayatı daha yakından keşfedecek. Bir sene önce onu ilk kucağıma aldığımda nasıl güzel kokuyorsa, bugün de öyle güzel kokuyor. Sanırım çocukların kokuları anne babaları için yaşları kaç olursa olsun hep aynı kalıyor. Sadece merak ediyorum, kaç yaşına kadar o minik ayaklar öpülebilecek??? Kızım 4 yaşında onunkiler hala öpülesi.. Ama daha ne kadar böyle devam edecek emin değilim :)

Güzel oğlum... Her zaman mutlu, sağlıklı, şanslı ve bol sevgi dolu bir hayat geçirmeni diliyorum. Etrafında her zaman seni seven, senin sevdiğin, güvendiğin birilerinin olması dileğiyle... (Ailen olarak biz zaten varız da, başkaları açısından diyorum yaniiii....) :)


Doğduktan bir kaç saat sonra...


5 günlük Kuzey... Minik ayaklar...

Birkaç gün erken kutladığımız doğumgününde...

1 yorum:

  1. Kuzey'imizin de Defne ablasıyla birlikte, sağlıklı, mutlu, bol şanslı ve başarılı bir yaşamları olur dileğiyle

    YanıtlaSil