16 Nisan 2012 Pazartesi

Kuzey'in ilk mürüveti.... :)

Çok zor çok... İnsan zaten ilk çocuğunu ne kadar zorluklarla büyüttüğünü unutmasa, mümkün değil ikinci çocuğunu doğurmaz...

Bugün önemli bir bir adım attık... Daha doğrusu Kuzey attı, biz de kendimize pay biçtik... Oğlush kreşe başladı... Sadece yarım gün tabii... Ama yarım gün bile olsa, çok büyük bir olay...

Burda hayat erken başlıyor.. İş, kreş herşey erkenden başlıyor, erken bitiyor.. Kreşlerde ve okullarda saat 8 de kapılar kapanıyor.. Çocuklar saat 6.30 gibi uyandırılıyor... Minnacıklar bile.. Bizim minnacığımız da... Gerçi kreşe götürmesem de, Defneyi götürdüğüm için mecburen Kuzeyi de uyandırıp arabaya atıyordum... Şimdi hiç değilse uyanmasının gerçek bir amacı oldu...

Defnenin kreşine gitmiyor. Ona çok daha küçük bir kreş seçtik. Bir Montessori kreşi. Müdürü tam deli dolu bir İtalyan.. Yanında üzeri çiçekli minik bir beslenme çantası taşıyor... Çocuklarla yemek vaktinde yerde oturup beslenme çantasını açıp getirdiklerini yiyor.. Çocuk görerek öğrenir diyor...

Sabah önce Defneyi bıraktım, ordan da Kuzeyin kreşine geldim... Dün gece doğru dürüst uyuyamadım heyecandan, itiraf etmem gerek... Bırakma faslı pek zor olmadı, çünkü Kuzey zaten etrafdaki herşeye şapşal gözlerle bakarken, beni yollayıverdiler...

Aradan 45 dakika geçti. Telefonuma bir mesaj geldi... Okulun müdürü Nicky, Kuzeyin fotoğrafını çekip yollamıs... Miniğim oturmuş ablalarından birinin yanında birşeylerle meşgul oluyor...

 Daha sonra bir telefon gene Nicky'den... 'Herşey yolunda, hamurla oynuyor. Mutlu merak etme ' diyor... Hem mutlu oluyor insan hem de birkaç damla gözyaşı akıveriyor...

Saat 12de açılıyor kreşin kapıları. Daha evvel alamıyorsun böyle bir kural var. Ben tabii geç kalmamak adına erken gidiyorum... Arabamı park edip bekliyorum. Normalde hep öndeki alanlarında oynuyorlar ama bugün diğer gruptan bir çocuğun doğumgünü olduğu için diğerlerini arka bahçeye almışlar, önde doğumgünü kutlansın diye. Benimki orda.. Kenarda bir oyun evinin içine girmiş, panjurları açıp açıp kapatıyor... Diğerleri öğretmenleriyle dans ediyorlar ama bizimki pek ilgilenmiyor bu dans faslıyla. Sonra evden çıkıyor etrafda dolanıyor, ablalarından biri de onun peşinde... Çok yakın takipde değil ama arkasında... Sonra tekrar eve giriyor, kafasını camdan çıkartıyor ve o anda gözgöze geliyoruz.. Kafayı biraz daha çıkartıyor ve oyuncak evden çıkıp demir parmaklıkların önüne gelip beni işaret edip ağlamaya başlıyor... Ahh nasıl bir andır o.. Anında arabadan çıkıp gidersin kapının oraya tabii... Neyse demir kapı bizim için açılır ve anne oğul kucaklaşır... Ağlama biter... Yani gözümle görmesem 10 dakika orda, zannedeceğim ki hep ağladı.. Sanırım çocukların kaprisleri hep böyle oluyor.. Anne baba onları görürken nazlan nazlanabildiğin kadar...

Biraz evvel Nicky bir mail atmış Kuzey ile ilgili.. İlk gün yorumları... Aynen yapıştırıyorum


Hi Ece,

Yes, Sam and Dani told me Kuzey saw you so you had to leave.  I think he had a very good first day, he was very easy to distract and keep happy.  He liked doing the Montessori activities, he really enjoyed playing outside.  He liked watching the other children and  he showed lots of idependence.  Once or twice he looked around (for you?) but as soon as we saw that we gave him hugs and distracted him.  He did not eat much but he did drink his milk, which is OK.

So a very good first day.   I am looking forward to tomorrow

See you then



Bakalım... En zor gün ikinci gün derler... nereye gittiğini bilecek ve annesinin onu orda bırakacağını da bilecek... Ama eninde sonunda annesinin onu tekrardan geri alacağını da öğrenecek... :)

3 yorum:

  1. Ececim, Ali'yi ekimin 10ununda ilk birakisim geldi gozumun onune. O da tam 2 yasindaydi.. Bizde biraz farkli olmustu 3 gun arttirarak biraktim. Ama hala bazen agliyo birakirken, nadir ama. Gittigimde de elinde neyle ugrasiyorsa atip kosturuyor. Beni gormediyse bir sure izliyorum.. Kendi basina kucucuk sandalyede bazen biseylerle ugrasiyor, duygulaniyorum ben de.. Bazen sanki sadece sabrediyor diye dusunuyorum.. Ama cok guzel sevgi veriyorlar burada da.. Belkide onlar adina herseyi onceden dusunup, kurguluyoruz gecisleri ve uykumuz kaciyor halbuki onlar cok daha kolay ustesinden geliyorlar.. Sevgiler hepinize..

    YanıtlaSil
  2. canim benim ne guzel yazmissin sen de.. iste hep ayni duygular, ayni olaylar:) opuyorum ikinizi de cokkkk

    YanıtlaSil
  3. Defne yi gördüğü için alışması zor olmayacaktır bence ve ilk gün güzel gectiyse sonrasıda guzel devam edecektir.Montessori kresi olmsına da cok sevindim zaman gectikce kresin Kuzey deki farklı etkilerini göreceksin...

    YanıtlaSil